Nazife Şişman

TEKRAR İLE TEFEKKÜR SARMALINDA MODERN/MÜBAREK ZAMANLAR

  Geçen gün genç bir grupla konuşurken hayata dair sorgulamalara, “İyi nedir?” “Yapmakta olduğumuzun en isabetli tercih olduğunu nereden bileceğiz?” şeklinde bir muhasebeye daldık. Bir ara buradan çıkış olmadığını fark ettim. Zira muhasebe gibi görünen şey aslında “Ne yapmalı?” sorusunun gölgesinde atalete götüren bir yol açıyordu. “Örgü örerken her seferinde

Zeynep C.: İftar sofraları hâl ile kurulur

Röportaj: Nazife Şişman Sofra kurmak, misafire ikram etmek, fakir doyurmak… Her zaman tavsiye edilse de ramazanda ayrıca özen gösterilen hizmetler. Bu ramazan, dedelerinin tren istasyonundaki oruçlu yolculara su ve zeytin ikramı ile başlayan iftar verme geleneğini devam ettiren bir ailenin iftar sofrasına misafir olduk. Lokmacı Dede’de ramazan boyu her akşam

Anneliğin gizli ve aşikâr tarihi

Liseye gidiyordum, üst kat komşumuz benden birkaç yaş büyük bir yeni gelindi. Antalya’dan gelmişti ve ne bir akrabası ne de başka bir yakını vardı İstanbul’da. Bir müddet sonra bir bebeği oldu. Annem kendi tabiriyle “ele gelinceye” kadar bebeğin bakımına yardımcı olmayı vazife bildi; kırkı çıkıncaya kadar banyosunu yaptırdı; sonrasında da

Yüzün manasını imha eden endüstriyel güzellik

Söyleşi: Nazife Şişman Çocukların çok azı sokakta oynuyor, on yaşındaki kızların büyük çoğunluğu moda, makyaj ve saç konusunda takıntılı, büyük bir kısmı da kendini yeterince zayıf bulmuyor. Hatta büyüdüğünde estetik ameliyat olmak için para biriktiren kız çocuklarına rastlamak bile mümkün. Çünkü kusursuz olduğu söylenen yüzlere ve bedenlere sahip idoller gibi

“Müslüman kadın hikâyesi”ni pazarlamak

  Pierre Loti’nin üç Müslüman kadın kahramanı konu alan Bezgin Kadınlar diye bir roman yazıp, kahramanlarının gerçek kişiler olduğu bilgisini bir tanıtım stratejisi olarak kullanmasından yaklaşık yüzyıl sonra, bezgin değilse de “ezilen” diye nitelenen kadınların bizzat kendilerinin kaleme aldığı otobiyografi ve anılar, Batı yayın piyasasında çok satanlar arasına girmeyi başardı.

Yeni medya yeni ilmihal

Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, 2010 yılında verdiği bir mülakatta sosyal medyada mahremiyetin geleceği ile ilgili soruya, “mahremiyet artık norm değil” cevabını vermişti. “İnsanlar sadece daha çok ve çeşitli bilgiyi paylaşmakla kalmıyor, daha çok insanla ve daha açık bir şekilde paylaşıyorlar ve bundan memnunlar.” 2015 yılı istatistikleri de Zuckerberg’i destekler nitelikte.

Güvenlik/korku eşiğinde bitimsiz bekleyiş

  Mülteci denilince merhametin yanı sıra başka duygular da eşlik ediyor bize. Başkalarının acısını seyrederken, araya önce bir uzaklaşma efekti giriyor. Ardından korku ve suçlama geliyor. Yeterince ilgilenmeyen yetkilileri suçluyoruz, çalışabileceği halde dilenenleri suçluyoruz, ikiyüzlü davranan Avrupalıları suçluyoruz. Avrupalıları suçluyoruz çünkü hesap yapıyorlar, hasbi davranmıyorlar. Mültecileri kurbanlar, kirli bir savaştan

Küresel kapitalizmde kişisel gelişim eğitimi

  Paspasçı olarak çalıştığı iş yerinin önünden üç yıl sonra lüks bir otomobil ile geçmeyi başaran adamın hikâyesinin pejoratif manada bir ‘hikâye’ olabileceğini hiç düşünmüyoruz. Çünkü başarının ’yırtmak’, başarısızlığın tek sorumlusunun da kişinin kendisi olduğuna inandırılmış durumdayız   Bir kitap okuyup hayatı değişen, bir sertifika programına katılıp ‘yaşamının amacı’nı bulan,

“GÖKYÜZÜ BİTERSE KUŞLAR NEREYE UÇAR?”

  Fadiye Fakir, ödüllü Arap kadın yazarlardan. Dil ve edebiyatla hem akademik manada ilgili hem de bu konuda pek çok dile çevrilen İngilizce ürünler veriyor. Sükût Diyarının Gümüş Kadınları adını verdiği ve Arap kadınların yazma serüvenini anlatan derlemede, Bağdat diyarından, şarkılar ülkesinden bir kadın olarak tanıtıyor kendisini. Bu tanıtım bile

“HASTALIK SUÇU”: BİREYSEL SORUMLULUK/YETERSİZLİK

Günlük gazetede sağlık sayfası yayınlayan meşhur bir beslenme uzmanı, ince kabuklu meyveleri zinhar yemeyin diyor. Çünkü diye devam ediyor, ziraatta kullanılan kimyasalların meyvenin içine sirayet etmemiş olması mümkün değil; suda bekletip iyi yıkayarak bertaraf edemezsiniz zehri. Sağlıkla ilgilenen bir köşe yazarı, kutu sütler hiç bozulmuyor, bu nitelikteki sütü hâlâ içiyor